Özel mahkemelerden biri olan İcra Ceza Mahkemesi, İcra İflas Kanunu uyarınca belirlenmiş olan icra hukuku kapsamındaki davalara bakmakla görevlidir. Ceza mahkemeleri Asliye Ceza ve Ağır Ceza olarak ikiye ayrılır. İcra Ceza Mahkemesi özel kanunlarla kurulmuş olan bir mahkemedir.
İcra İflas Kanunu ve benzeri kanunlar özel kanunlardır. Bu özel kanunlara bakmak üzere kurulan özel mahkemelerden biri de İcra Ceza Mahkemesidir. İcra İflas Kanunu çerçevesinde suç teşkil eden bir fiil ile ilgili yargılama yapacak olan İcra Mahkemesi icra takibinin yapılacağı yer mahkemesi olmaktadır.
İcra Ceza Mahkemesi yargılama yapacağı zaman İcra İflas kanunu kapsamında düzenlenmiş olan suçlara göre hareket edilmektedir. İcra Ceza Mahkemesi görev alanındaki suçlar icra ceza suçlarıdır. Bunlara verilebilecek örnekler aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Karşılıksız çek keşide etmek,
- İflas ve konkordato işlemleri sırasında hususi menfaat elde etme,
- Borçlunun kendisini aciz duruma düşürmesi, durumunu ağırlaştırması,
- Borçlunun alacaklısını zarar ettirmek için mevcudunu eksiltmesi,
- Ticari işletmelerde yönetici sorumluluğundan kaynaklanan suçlar,
- Konkordato ya da uzlaşma yolu ile yeniden yapılandırma işleminde yetkiliyi hataya düşürme suçu,
- Kiracı tarafından işlenen suçlar,
- Müflisin mallarını vermeyenlerin işlediği suçlar,
- Yükümlülükleri yerine getirmeme suçları,
- Ticareti terk etme suçu,
- Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu,
- Taahhüdü ihlal suçu,
- İcra dairesine teslim edilmiş olan gemiye ya da taşınmaza tekrar girmek sureti ile işlenen suçlar,
- İcra iflas kanunu 30 ve 31. Maddelere uymama suçu,
- Nafaka ödenmemesi, nafaka kararlarına uyumama suçu,
- Artırmadan çekilme suçu.
İcra Ceza Mahkemelerinin Görevine Giren Suçlarda Şikayet Süresi ve Uzlaşma
İcra ceza mahkemelerinde özel bir mahkeme usulü uygulanır. İcra ceza mahkemesinde soruşturma aşaması olmaz. Takibi şikayete bağlı olan suçlarda sözlü beyan veya dilekçe vermek sureti ile şikayet yapıldıktan sonra kovuşturma aşamasına geçilir.
İcra ceza mahkemelerinde ceza muhakemesinden ayrılan bir nokta da tanığın savunması alınmadan hapis cezası verilebilmesidir. Bu mahkemelerde re ’sen araştırma ilkesi de uygulanmaz. Yetkili mahkeme de icra takibi nerede yapılmış ise oradaki icra ceza mahkemesi olur.
Duruşma sırasında savcılık makamı olmaz. İcra ceza mahkemesinde şikayet direkt olarak kovuşturma evresini başlatır. İcra ceza muhakemesinde şikayet icra ceza mahkemesine yapılır. Türk Ceza Kanunu uyarınca şikayet zamanaşımı süresi fiil ve fail öğrenildikten sonra 6 aydır. İcra ceza mahkemesi için bu süre 3 ay ve her halükarda fiilin öğrenilmesi ile 1 yıldır.
İcra ceza mahkemesinde şikayetçinin bizzat duruşmaları takip etmesi zorunludur. Vekil tayin edilmiş ise yetkili vekil de bu takibi yapmak zorundadır. İcra ceza mahkemesinde şikayetten vaz geçilirse dava ve bütün sonuçları ile ceza düşer.
İcra Ceza Mahkemeleri Hangi Davalara Bakar?
İcra ceza mahkemeleri icra hukukunu ilgilendiren suçlarla ilgili olarak görevlidir. Bu mahkemede tek hakim bulunur. Cumhuriyet savcısı icra mahkemesinde hazır bulunmaz. İcra Ceza Mahkemeleri’nin baktığı bazı davalar aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Alacaklısını zarara uğratmak isteyen ve mevcudunu eksilten borçluları ilgilendiren davalar,
- İflas ve konkordato işlemleri sırasında hususi menfaat temin edenleri ilgilendiren davalar,
- Müflis malını vermeyenleri ilgilendiren davalar,
- Borçlunun ödeme şartını ihlal ettiği davalar,
- Çocuk teslim emrine aykırı hareket edenlere yönelik davalar,
- İcra dairesine teslim edilmiş olan taşınmaza izinsiz girenleri, ilgilendiren davalar,
- Nafaka kararlarına uymayanları ilgilendiren davalar,
- Gerçeğe aykırı beyanda bulunanları ilgilendiren davalar,
- Kendi fiili nedeniyle haczine sebep olan ya da vaziyetin fenalığını bilerek ağırlaştıran borçluları ilgilendiren davalar,
- Sermaye şirketlerinin iflasını istemeye yetkisi olmasına rağmen istemeyen yetkili kişileri ilgilendiren davalar,
- Karşılıksız çek keşide edenlere yönelik açılan davalar.
İcra ceza mahkemelerinin görev alanına giren dosyaların takibinde ceza avukatı yardımına başvurmak, gelecekte telafisi güç kayıplar yaşanmaması adına son derece faydalı bir yaklaşım olacaktır.