Hukuka aykırı bir fiil sebebi ile suç işlendiğinde delillerin korunması ya da şüpheli veya sanığın kaçmasının engellenebilmesi için koruma tedbirleri uygulanması gerekli olur. Geçici koruma tedbirlerinden biri de tutuklamadır.
Tutuklama kararı, sürecin çeşitli aşamalarında verilebilir. Soruşturma evresi ya da kovuşturma evresinde tutuklama kararını verecek olan kişi hakimdir. Yakalama kararı savcılık tarafından verilebilirken bunun için koşulların sağlanması gerekmektedir. Bununla birlikte savcılık makamı tutuklama yetkisine sahip değildir.
Tutuklama Kararı Koşulları Nelerdir?
Tutuklama kararı verileceği zaman Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca hareket edilmesi gerekir. Bu kapsamda ise koşulların sağlanması zorunludur. Öncelikle kuvvetli suç şüphesinin varlığına ihtiyaç duyulur.
Şüpheli ya da sanık hakkında yeterli oranda suç şüphesi bulunmadığında tutuklama kararı verilemez. Kuvvetli suç şüphesine ek olarak bir tutuklama nedenine de ihtiyaç duyulur. Kanun uyarınca her iki durumdan biri mevcutsa tutuklama kararı verilebileceği gibi tutukluluğun devamı yönünde de karar alınabilmektedir.
Tutuklama ile delillerin korunması hedeflenirken sanık ya da şüphelinin kaçma riski varsa buna karşı tedbir alınmış olunur. Tutuklama kararı geçici nitelikte bir karardır ve tedbir niteliğine haizdir. Tutuklama kişiselliğe sahip bir tedbir kararıdır. Bu tür bir tedbir uygulanarak delillerin ortadan kaldırılması, karartılması engellenmek istenir.
Tutuklama kararı verilirken gecikmesinde tehlike bulunan haller dikkate alınır. Tutuklama işleminin yapılmasının zorunlu olması, gecikme sebebi ile telafi edilemeyecek zararların ortaya çıkma ihtimali karşısında tutuklama kararı verilebilir. Tutuklama orantılı olmak zorundadır.
Tutuklamaya Kimler itiraz Edebilir ve İtiraz Süresi Nedir?
Tutuklanan kişi bu karara itiraz etme hakkına sahiptir: Şüpheli veya sanığa tanınan tutuklama kararına itiraz etme hakkı aynı zamanda onun dışındaki bazı kişilere de tanınan bir haktır. Tutuklamaya itiraz edileceği zaman şüpheli veya tanığın avukatı bu işlemi onun adına yapabilir.
Tutuklanan kişi bir yasal temsilciye sahipse onun adına yasal temsilci de tutuklama kararına itiraz etme hakkını kullanabilir. Buna ilaveten tutuklu evli ise eşi de tutuklama kararına itiraz etme hakkına sahip olanlardan biridir.
Tutukluluk Haline Karşı Nasıl ve Nereye İtiraz Edilir?
Tutuklama kararını veren mahkemeye yapılacak itiraz sırasında tutuklamaya itiraz dilekçesi, hazırlanarak verilir. Bu dilekçe eksiksiz ve tam olarak sunulmalıdır. İtiraz dilekçesi yazılı olarak verilir. Bunun yanı sıra kararı veren mahkemeye beyanda bulunulması da mümkündür.
Beyanda bulunulacağı zaman ise beyan, katip vasıtası ile tutanağa geçirilmelidir. Tutuklama kararını Sulh Ceza Hakimliği vermiş ise yapılan itirazın incelemesini yargı çevresindeki Asliye Ceza Mahkemesi yapar. Sulh Ceza Hakimliği’nin işlerinin Asliye Ceza Hakimliğince görüldüğü hallerde ise inceleme yetkisi Ağır Ceza Mahkemesi başkanının olur.
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş tutuklama kararına itiraz yargı çevresi içindeki Ağır Ceza Mahkemesi’ne yapılmaktadır. Ayrıca, tutukluluğa bağlı hukuksal süreçlerde uzman bir ceza avukatı yardımına müracaat edilmesi halinde hak ve menfaat kaybı yaşanması ihtimali minimize edilir.
Tutuklunun Hakları Nelerdir?
Kişi hakkında tutuklama kararı verildiğinde hukuki hakları bulunur. Kişinin yasal hakları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Avukattan hukuki destek alma hakkı ile tutuklanan kişi yasal haklarından birini kullanabilir. Şüpheli ya da sanığa tanınan en temel haklar arasında avukattan hukuki yardım alma hakkı bulunur. Kişi avukat seçebilecek durumda olmadığında da baro tarafından kendisine ücretsiz bir avukat tayin edilir.
- Susma hakkı şüpheli ya da sanığa tanınmış olan evrensel haklardan biridir. Tutuklama sorgusu yapılmadan önce şüpheli ya da sanığa bu hakkının bildirilmesi zorunludur.
- Delil toplanmasını isteme hakkı, şüpheli veya sanığa tutuklama sorgusundan önce bildirilmesi gereken haklarından biridir. Şüpheli veya sanık bu hakkını kullanmak sureti ile kendi lehine olan somut delillerin toplanmasını talep edebilmektedir.
- Herkes için geçerli olan kendini savunma hakkı şüpheli veya sanık için de uygulanır. Şüpheli ya da sanık kendisi aleyhindeki şüphelerin ortadan kalkması amacı ile kendini savunma hakkını kullanabilmektedir.